29 mayıs 1453 tarihinde fatih sultan mehmet han'ın komutanlığını yaptığı muazzam bir ordu tarafından; asya ve avrupa kıtalarını birbirine bağlayan, olağanüstü güzellikte ki ve aklın alamayacağı jeopolitik ve jeostratejik öneme sahip konstantinapolis fethedilmiştir. orta çağı kapayıp yeni çağı açan bu olay sonrası islambul artık osmanlı'nın başkentidir ve artık türkler için imkansız diye birşey kalmamıştır..
fatih bu konuda o kadar güçlü motivasyon etkilerine sahiptir ki, küçük yaşlarından itibaren fetih planları yapmaktadır.. hatta fetih sırasında kullanılacak havan toplarını dahi kendisi icat etmiştir..
ve bu uğurda ölüm dahi mutluluktur onun için..
istanbul'un fethedilmesinde üst sıralarda öneme sahip manevi değerlerden birisi, fatih'in hz.muhammed'in övgüsüne mazhar olmak istemesidir..
"istanbul elbet bir gün fetholunacaktır. onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel askerdir." (hz. muhammed)
daha önce katolik hristiyanlar tarafından da istanbul kuşatılmıştı.. papa'ya teslim olup yardım istemek fikrine bizans'ın devlet başkanı konumundaki notaras'ın verdiği şu cevap ise fatih ve ordusunun ne denli merhametli ve yüce olduğunu göstermektedir..
"istanbul'da katolik şapkası görmektense, müslüman sarığı görmeyi tercih ederim!"
gerçekten de o günden sonra bu olağanüstü şehir, hiç tatmadığı bir huzura kavuşmuştur.. ***
fatih daha sekiz yaşındadır ve ders için odaya akşemseddin girdiğinde birden birşeyler saklar. akşemseddin ne olduğunu sorar ama o söylemez. ısrar edince, dalga geçmeyeceği takdirde ve kimseye söylemeyeceği takdirde söyleyebileceğini belirtir. sözünü alınca çıkartır sakladıklarını:
mehmet istanbul'un fetih planını çizmiş kağıda ve onun üzerinde düşünmektedir.
"istanbul'un fethi" tabiri yanlış bir tabirdir;zira istanbul hiç fethedilmemiştir.fethedilen konstantinapolis'tir.zamanın fethedilesi metropolü ve dünya başkentidir.*
birçok batılı tarihçi, istanbul'un feth edilmesini edirnekapı ve eğrikapı arasındaki "kerkoporta" adlı kapının açık unutulmasına bağlar.
türkler'in rahatlıkla bu kapıdan girip istanbul'u fethettiğini söyler. bunun nedeni ise dünya tarihinin gidişatını değiştiren bu önemli olayın üzüntüsünü atlatmak ve türkleri küçümseyerek bunu bir tesadüfe bağlamaktır.
tabiki dönemin hiçbir (yerli yabancı) belgesinde böyle bir bilgi yoktur. onlar kendi tarihlerinde uyguladıkları yöntemi türk tarihine
yapıştırmak istemişlerdir yani inanmak istediklerine inanıp bunu gerçekmiş gibi iki tane sahte belgeyle dünya komoyuna sunmuşlardır. malesef bilimsel dünyada geçerliliği olan bütün dergilerde de bunlar başrol oynadığından işleri bihayli kolaydır.
atalarımız istanbul'a topkapının yakınlarından girmiştir.surların tahrip olmasından dolayı giriş yerine topyıkığu mahallesi denilmiştir.
vurpençe-i alî'deki şemşîr aşkına
gülbangi asmanı tutan pîr aşkına
ey leşker-î müfettihü'l-ebvab vur bugün
feth-î mübîni zamin o tebşir aşkına
vur deyr-i küfrün üstüne rekz-î hilal içün
gelmiş bu şehsüvar-ı cihangir aşkına
düşsün çelengi rum'un eğilsün ser-i firenk
vur türk'ü gönderen yed-i takdir aşkına
son savletinle vur ki açılsın bu surlar
fecr-i hücum içindeki tekbîr aşkına
birinin, yaşı büyük hayli, ama hatırlayamadığım birinin kullandığı deyimle fâtih sultan muhammed'in zekâsıyla, bilgisiyle, stratejisiyle ve önderliğiyle gerçekleşmiş, dünyânın en önemli fethidir.
1974 yılından bu tarafa milli görüş tarafından milli gençlik vakfı ve anadolu gençlik derneği eliyle şölen havasında kutlanmakta. genel olarak her yıl farklı bir şehirde, o şehrin en büyük stadyumunda geniş katılımlı olarak ve özellikle islam ülkelerinden temsilcilerin katılımı ile kutlanır. geçen yıl istanbul ali sami yen'de, bu sene de ankara 19 mayıs stadı'nda icra edilmiştir.
milli görüş siyaset sahnesine çıkana kadar İstanbul’un fethi kutlamaları basit ve içeriksiz çabaların dışına çıkmıyordu. yapılan kutlamalarda fatih’in gençliğinin, enerjisinin, azminin ve feth’inin anlamı ‘silik’ bir şekilde anlatılıyordu. oysa 40 yıla yakın bir zamandır türk siyasetine damgasını vurmuş olan milli görüş devreye girince feth’in anlamı ve önemi ‘gerçekçi’ ve ‘coşkulu’ bir şekilde dile getirildi. yıllardır yapılan İstanbul’un fethi kutlamalarına katılan gençlik, ‘tarih şuurunun ne anlama geldiğini’ belki okullarında öğrendiklerinden çok daha fazlasını stadlarda öğrendiler. Öğrenmeye de devam edecekler.
bugun sokaklarinda gezinirken ve de hele ki yurt disinda iseniz ve buram buram gozunuzde tutuyorsa, alinmasi ne de iyi olmus dedirten ve de bugun yil donumunun kutlandigi olay,
"allah bize istanbul'un kıymetini bildirsin ve kimselere kaptırmadan adam gibi korumayı öğretsin" diye dua ettiğim gündür.
istanbul'u sevmek gibi, fetih kutlamalarının da belli bir grubun inhisarında olamayacağını düşünüyorum. ayrıca sultan fatih'in bizim gibi ucuz siyaset peşinde olmadığını da çocuklar bilmeli artık.
bu fetihle osmanlı devleti merkeziyetçi , mutlak bir devlet haline geldi ve yükselme devrine girdi. istanbul'un fethi surların yıkılabileceğini dünyaya gösterdi ve avrupa'da feodalitenin yıkılıp merkeziyetçi devletlerin kurulmasına zemin hazırladı.aynı zamanda bu büyük olay orta çağ'ın kapanışı ve yeni çağ'ın başlangıcı olarak kabul ediliyor tabii. kolay mı istanbul 'u alıyorsun ya hu ? fatih sultan mehmet'in bu fethi gerçekleştirmesinden sonra bizans yıkıldığından mütevellit ticari çıkarları elden giden venedikli tüccarlar sinir krizleri geçirmişlerdir. bunun yanı sıra karadeniz , akdeniz ve ege'nin osmanlı'nın eline geçmesi avrupa'lı burjuvaları harıl harıl yeni coğrafi keşifler yapmaya yöneltmiştir.boğazların savunulması artık osmanlı için çocuk oyuncağı olduğundan bütün avrupa'ya kaçıın osmanoğulları geliyorrr sadaları attırmıştır.istanbul gibi güzide bir şehrin alınmasının akabinde de osmanlı devleti tabii başkentine kavuşmuştur.roma impartorluğu'nun son kırıntılarını da ortadan kaldırılmış olması osmanlı devleti'nin ve sultanlarının karizmasını göklere çıkartmıştır. bu kadar tarih hocası edasının sonunda da tabii ki en güzeli: peygamberin müjdelediği şehrin fethedilmiş olması . asırlar boyu medeniyetleri harmanlayan bu yerin bugün soluk alıp verdiğimiz şehir olması ...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
